Nevşehir’de, Kültür ve Turizm Bakanlığı somut olmayan kültürel miras sanatçısı Mehmet Yuğuran ile ferforje ustası Orhan Kaçmaz, Selçuklu ve Osmanlı motiflerini taşıyan metal kapı ile kilit sistemi üretiyor.
Çocukluğundan beri tarihi kilit sistemlerini onararak kişisel koleksiyon oluşturan ve 2018 yılında somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı ünvanı alan Yuğuran, meslekte 25 yılını dolduran Kaçmaz ile sanatlarını birleştirerek özgün çalışmalara imza atıyor.
Anadolu’daki tarihi mimari eserlerde kullanılan çeşitli motifleri çizip, baskı ve el emeği ile metale nakşeden Yuğuran ile Kaçmaz, 250 kilogram ile 2 ton arasında değişen büyük metal kapılar üretiyor.
Kapıları estetik açıdan zenginleştirmeyi amaçlayan Yuğuran, kimi zaman koleksiyonundaki parçaları, kimi zaman da benzerlerini torna tezgahında imal ettiği kilit sistemlerini bu kapılara monte ediyor.
Kaçmaz da ferforje sanatında çeyrek asırda edindiği tecrübeyi yansıtarak, atölyede günlerce ter döküyor.
İkili, Nevşehir’de kısa süre önce ibadete açılan, aynı anda yaklaşık 10 bin kişinin ibadet edebildiği Nevşehir Külliyesi Hacı Süleyman Köybaşı Camii’nin avlu kapılarını yapmak için Nevşehir Sanayi Sitesi’ndeki atölyede mesai harcıyor.
“Geleneklere bağlı kalarak üretim yapıyoruz”
Yuğuran, AA muhabirine, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki kapı ve kilit sistemlerinin seri üretimle imal edilenlere kıyasla daha dekoratif ve uzun ömürlü olduğunu belirtti.
Gelen sipariş için atölyede kimi zaman haftalarca mesai harcadıklarını anlatan Yuğuran, şöyle konuştu:
“Özellikle Osmanlı dönemi kilit sistemleri üzerine çalışma yapıyoruz. Bunun yanında büyük kapılar, menteşeler, rozet ve kabara (iri başlı çivi) yapıyoruz. Sipariş geldikçe Selçuklu ve Osmanlı’dan miras geleneği sürdürüyoruz. Selçuklu geometrik desenlerini baz alarak üretim yaparken çalışmaya kendi stilimize de yansıtıyoruz. Bu motiflerde girift lale, güneş, yıldız, ay yıldız gibi İslami geometrik desenlere bağlı kalmaya çalışıyoruz. Bu kapılara aynı zaman Osmanlı kilidi uyguluyoruz. Geçmiş dönemde kullanılan kilitleri restore edip kullanıyoruz. İstanbul’dan, Ankara’dan bize usta bulamadıklarını belirterek, tarihi kilitleri gönderiyorlar. Bunları da restore ediyoruz. Geleneklere bağlı kalarak üretim yapıyoruz. Her bir parça üzerinde çizimlerini, tasarımını yapıp uyguluyoruz.”
“Estetik anlayışından taviz vermiyoruz”
Ferforje ustası Orhan Kaçmaz ise ortaya çıkardıkları eserlerin kendileri için referans olduğunu, yurt içi ve yurt dışından gelen talepleri karşılarken estetik anlayışından taviz vermediklerini ifade etti.
Atölyede ürettikleri el emeği göz nuru ürünlerin beğenilmesinin kendilerini mutlu ettiğini dile getiren Kaçmaz, “Ürünlerin tamamını el işçiliği ile yapıyoruz. Yurt içi ve yurt dışına gönderiyoruz. Moğolistan Cumhurbaşkanı’nın evinin korkuluklarını yaptık. İsviçre’de de bir iş insanının talebiyle merdiven korkuluklarını yaptık.” diye konuştu.