Kadınların Emeklilik Süreci: Özgün ve Adil Politikalar Şart
Türkiye’de kadınların emekliliğe ulaşma süreci, erkeklere göre daha zorlu ve karmaşık bir yolculuk. Kadın istihdamı geçmişte düşük seviyelerde seyretse de son yıllarda artış göstermiştir. Ancak kadınların emeklilik haklarını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır; sigorta başlangıç tarihi, doğum borçlanması, iş gücüne katılım ve sosyal güvenlik hakları gibi.
Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, kadınların emeklilikte karşılaştığı yapısal eşitsizlikleri ele alarak çözüm önerileri sunmaktadır.
Sigortasız Çalışma Sorunu
Kadınların emekliliğinde ilk sigortalı işe giriş tarihi belirleyici bir role sahiptir. Ancak özellikle 1990’lı ve 2000’li yıllarda birçok kadın sigortalı olsalar dahi kayıt dışında çalıştırılmıştır. Bu durum, milyonlarca kadının emeklilik hakkını ya geciktirmesine ya da hiç elde edememesine neden olmuştur.
Doğum Borçlanması Gerekliliği
Kadınların en çok etkilendiği konulardan biri de çocuk sahibi olma durumudur. Kadınlar, doğum nedeniyle çalışamadıkları dönemler için SGK’ya borçlanma imkanı bulabilmektedir. Ancak bu durumun geçerli olabilmesi için doğum öncesinde sigortalı olma şartı bulunmaktadır, bu da bazı kadınları mağdur etmektedir.
Ev içi işlerde ücretsiz çalışan kadınlar, çocuk ve yaşlı bakımıyla ilgilenmeleri durumunda iş hayatlarında dezavantajlı konuma düşmektedirler. Bu durum, kadınların iş hayatında daha fazla ara vermesine, özellikle özel sektörde çalışan kadınların doğum sonrası işten ayrılmalarına veya yarı zamanlı çalışmalarına sebep olmaktadır.
Bu durum da kadınların emeklilik için gerekli prim gün sayısını tamamlamalarını zorlaştırmaktadır.
Kadınların erkeklerle eşit şartlarda emeklilik haklarına ulaşabilmesi için, Özgür Erdursun’un önerileri şunlardır:
- “Doğum borçlanmasında sigortalı olma şartı kaldırılmalı, kadınlar tüm doğumlar için borçlanma hakkına sahip olmalı.
- Erken yaşta sigortalı çalışmayı teşvik eden sosyal politikalar hayata geçirilmeli (kreş desteği, yarı zamanlı sigortalılık, evde bakım maaşlarının sigortalılığa sayılması vb.)
- Kayıt dışı çalıştırılan kadınlara geriye dönük sigorta başlangıcı ve prim teşviki sağlanmalı.
- Çalışma hayatına ara veren kadınların “bakım sürelerinin” emeklilik sürecine dahil edilmesi sağlanmalı.”
Erdursun ayrıca kadınların emeklilik şartlarına ilişkin detayları içeren bir tablo da paylaşmıştır.
Özgür Erdursun’un vurguladığı gibi, kadınların emekliliği sadece teknik hesaplamalardan ibaret değildir, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği ve sosyal adalet meselesidir. Kadınların iş hayatına katılımını destekleyen ve emeklilik süreçlerini kolaylaştıran adil politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Erdursun’a göre, kadınların emeklilik hakları konusunda adil ve kapsayıcı adımlar atılmadığı sürece, sosyal güvenlik sistemi sürdürülebilirlikten ve adillikten uzak olacaktır.