İsveç İşsizlik Oranı Haziran’da Sabit Kaldı: İstihdam Verileri Değerlendirildi
İsveç’te Haziran 2025 itibarıyla işsizlik oranı, geçen yılın aynı dönemine göre değişmeyerek yüzde 9,4 seviyesinde kaldı. Bu oran, İskandinav ekonomisinde yapısal sorunların sürdüğüne işaret ediyor. Ülkenin istatistik kurumu SCB tarafından yayımlanan verilere göre, işsiz sayısı geçen yıla göre 7 bin kişi azalarak 559 bine düştü. Ancak bu gerileme istihdamdaki daralmayı dengelemeye yetmedi.
Toplam istihdam edilen kişi sayısı 27 bin azalarak 5 milyon 400 bine geriledi. Bu gelişme, İsveç ekonomisinin iş yaratma kapasitesinde ciddi bir sorun yaşadığını ortaya koydu.
İstihdam Oranı Geriledi, Çalışma Saatleri Düştü
Haziran ayı verileri, istihdam oranında da düşüş yaşandığını ortaya koydu. Geçen yılın aynı dönemine göre istihdam oranı 0,6 puanlık azalmayla yüzde 70,9’a geriledi. İş gücüne katılım oranı ise yüzde 78,2’ye düştü ve 0,2 puanlık bir daralma kaydetti. Bu da ülkede hem iş arayanların hem de işgücünde aktif bulunan bireylerin sayısının azaldığını gösteriyor.
Ortalama haftalık toplam çalışma saati ise 154,3 milyon saat olarak açıklandı. Bu veri, işgücü piyasasındaki durağan yapının üretkenliğe de olumsuz yansıdığına işaret ediyor.
Mevsimsel Etkiler Hariç: Gerçek İşsizlik Daha Düşük
Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı ise yüzde 8,7 olarak kaydedildi. Bu oran, resmi işsizlik oranından düşük olsa da, işgücü piyasasında iyileşme sinyali olarak değerlendirilmekte zorlanıyor. Uzmanlar bu farkın yaz aylarında bazı sektörlerdeki geçici istihdam artışlarından kaynaklandığını belirtiyor.
Ekonomistler, inşaat, perakende ve konaklama gibi sektörlerde yaz aylarında görülen geçici işe alımların verileri kısa vadeli etkilediğini ancak temel göstergelerde kalıcı bir iyileşme olmadığını vurguluyor.
İsveç Ekonomisi Küresel Eğilimden Ayrışıyor
Birçok Avrupa ülkesinde işsizlik oranları düşüş eğilimindeyken, İsveç’in sabit kalan oranı dikkat çekiyor. İsveç Merkez Bankası’nın sıkı para politikaları ve yüksek faiz oranları, iş piyasasında daralmayı artıran başlıca faktörler arasında gösteriliyor. Ayrıca, teknoloji ve üretim sektörlerinde yaşanan istihdam kayıplarının yerini dolduracak yeni istihdam alanlarının oluşturulamaması da bu durağanlığın temel sebepleri arasında yer alıyor.
İsveç’teki bu görünüm, refah devleti modelinin sürdürülebilirliği konusunda yeni tartışmaların kapısını aralıyor.
Türk Yatırımcılar Ne Düşünmeli?
İsveç’teki istihdam verileri, yalnızca iç dinamikleri değil, dış yatırımcıları da yakından ilgilendiriyor. İsveç Kronu’nun değer kaybettiği ve iç talebin zayıfladığı bu dönemde, Türk yatırımcılar açısından ihracat ve ticaret fırsatları yeniden gözden geçirilmeli. Düşük işgücü maliyeti, bazı sektörlerde üretim yatırımlarını cazip hale getirebilir.
Öte yandan, İsveç piyasasına insan gücü temelli ihracat yapan Türk firmaları, artan işsizlik nedeniyle ödeme gücünde yaşanabilecek risklere karşı dikkatli olmalı.