Afşin haber sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Cesedi uçurumda bulunan kadının kimliği 60 yıl sonra ortaya çıktı

Kaliforniya’da 1966 yılında bir uçurumda cesedi bulunan ve yıllardır kimliği belirsiz kalan kadının kimliği, DNA testi sayesinde neredeyse altmış yıl sonra ortaya çıkarıldı. Adli genetik şecere yöntemleri kullanılarak yapılan araştırmalar, kadının adının Dorothy Jean Williams olduğunu gösterdi.

Kimliği 60 Yıl Sonra Ortaya Çıkan Kadının Hikayesi

1966 yılının 18 Aralık günü, San Francisco yakınlarındaki Tiburon’da bulunan bir avcı tarafından keşfedilen cesedin sahibi, o tarihlerde 45 ila 60 yaşları arasında olduğu düşünülüyordu. Ceset, üzerinde kırmızı bir elbise ve kirli beyaz bir trençkot ile bulundu. Kadının boyu 157 cm, kilosu ise 47 kg olarak belirtilmişti.

Euronews’ten alınan bilgilere göre; uzun yıllar boyunca kimliği tespit edilemeyen bu kadın, Othram adlı adli genetik soybilim şirketi sayesinde DNA testleri ve şecere araştırmalarıyla tanımlanmayı başardı. Kadının aslında Avustralya’nın Tazmanya bölgesinden geldiği ve Dorothy Jean Vaillancourt ismiyle evlilik yaptığı ortaya çıktı.

Yetkililer, kadının ölüm tarihini cesedin bulunduğu tarihten yaklaşık üç ay öncesine tarihlendirdi ve bu süre içerisinde cesedin kötü bir şekilde çürümüş olduğunu belirledi. Ayrıca, cesedin bulunmadan üç ay önce kadının bir itfaiye istasyonunda görüldüğü, ulaşım için parası olmadığını ve geceyi orada geçirmek istediğini belirtti.

Daha önce birçok kez kimliği belirlenmeye çalışılan bu kadının henüz ismi bulunamamıştı ve Ulusal Kayıp ve Kimliği Tespit Edilemeyen Kişiler Sistemi’nde (NamUs) UP12018 olarak kaydedilmişti.

Othram’ın baş geliştirme sorumlusu Kristen Mittelman, “Vakanın yaşlı olup olmadığı ya da geçmişteki başarısız denemeler önemli değil, günümüzde geçerli bir teknoloji mevcut ve bu sayede pek çok aileye cevap sunabiliyoruz” dedi.

Genetik şecere araştırmaları, özellikle 2018’de Golden State Katili olarak bilinen Joseph DeAngelo’nun kimliğinin açığa çıkarılmasından sonra büyük ilgi görmüştü. Williams davası da bu yöntemle çözülen faili meçhul dosyalar arasında yer almaktadır.